İktidar ve Hak

İktidar ve Hak

  Julia Morais köşe yazısı   İktidar ve Hak Medeniyet başarıları arasında hukuk kuralları tarafından gücünün sadece hak tarafından aştığı görülmüştür. İnsan hakları, her bireye, kökeni, yaşı, cinsiyet ve dini, ne olursa olsun aynı hakları vermiştir. Her birey ,eğitim, sağlık hakkı, ifade özgürlükğü, aile ve yaşama hakkına sahiptir. Kültürel ve ekonomik kalkınma özgürlüğü hakkı da bütün azınlıkları için de vardır; bir ülkede çoğunluğun sayısal üstünlüğüne karşı korunmaktadırlar. İsviçre'de bunun önemli bir örneğidir. 4 ayrı dil, ülkenin geçerli ana dili olarak kabul edilmiştir. Ülkenin en büyül dil grubu Alman bölümü azınlık dillerin korunması ve azınlık dillerinin yaşaması için finanse ediyor. Küçük dil grubu Romanlar ise, kendi kültürlerini ve dillerinin bakımı için yıllık birkaç milyon frank destek alıyor. Azınlıklar ve bireysel hakların korunmadığı durumlarda, güç sorunları ve çatışmalar ortaya çıkar. Bu, şu anda Irak ya da Suriye'de olduğu gibi, dünya çapında yaşanan zulmün iç savaşların başlıca yıkıcı nedenidir. Doğu Asya'dan Orta Afrika'ya Kadar uzanan çatışma alanlarından milyonlarca insan kaçarak göç ediyor. Tabii ki, şiddetin tüm bu kurbanlarına insan vizdanına sahip herkes yardımcı olmalıdır, ve acımasız bir güçle egzersiz ve güçlerini artırmak isteyen fanatiklere ve suçlularla mücadele etmek zorunda. Dünyada kalıcı barış ve huzur sadece herkesin aynı Adalet ve haklara sahip olmasıyla ancak gerçekleşebilir. Bu temel hakların başında tabi ki,eğitim, bilgi, kendi kültürünü geliştirebilme olanakları geliyor. Bu da ancak, başka kültürlerin korunması için destek veren saygısını esirgemeyen komşuların desteğiyle gerçekleşebilir. Macht und Recht Zu den Errungenschaften  der Zivilisation gehört die Überwindung der blossen Machtausübung durch Regeln des Rechts. Die Menschenrechte geben jedem einzelnen Menschen - unabhängig von seiner Herkunft, des Alters, des Geschlechts und der Religion gleiche Rechte. Jeder Mensch hat das Recht auf Bildung, Gesundheit, freie berufliche Entfaltung, auf Familie und freie Meinungsäusserung. Das Recht auf freie kulturelle und wirtschaftliche Entfaltung haben auch alle Minderheiten; sie werden so geschützt vor der zahlenmässigen Übermacht  der Mehrheiten in einem Land. Besonders ausgeprägt ist dieser Minderheitenschutz in der Schweiz: alle vier Landessprachen sind auch offizielle Amtssprachen; und die grösste Sprachgruppe, die Deutschschweizer, finanzieren über die Steuern die Erhaltung und Pflege der Minderheitssprachen mit. Die kleinste Sprachgruppe, die Rätoromanen, erhalten für die Pflege ihrer Kultur jährlich mehrere Millionen Franken. Wo Minderheiten und die einzelnen Menschen nicht durch Rechte geschützt sind, entstehen Machtprobleme und Konflikte. Dies erleben wir derzeit weltweit in unzähligen Bürgerkriegen und verheerenden Verfolgungen wie im Irak oder in Syrien. Zwischen Zentralafrika über den Orient bis nach Ostasien ziehen sich die Konfliktfelder, Millionen von Menschen sind auf der Flucht. Selbstverständlich muss man jetzt dringend all diesen Opfern der Gewalt  helfen, und selbstverständlich muss man die Fanatiker und Kriminellen bekämpfen, die mit brutaler Gewalt ihre Macht ausüben und vergrössern wollen. Doch langfristig gibt es nur Frieden und Gerechtigkeit, wenn alle Menschen wirklich die gleichen Rechte haben - vor allem auf Bildung, Information, eigene Kultur und freie persönliche Entfaltung und dies stets im Respekt auf den Nachbarn und jene, die eine andere Kultur pflegen.  

Bu haber toplam 1950 defa okunmuştur

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.