Freiburg, yabancıların sandığa gitmesini teşvik ediyor
40 bin yabancı seçme hakkına sahip ama katılım düşük
FRİBOURG – İsviçre’nin batısında yer alan Fribourg kantonunda yaklaşık 40 bin yabancı seçme hakkına sahip olmasına rağmen, sandığa gidenlerin sayısı oldukça düşük. Kanton yönetimi bu duruma karşı harekete geçti ve 2026 Mart ayında yapılacak yerel seçimler öncesinde yabancıların seçimlere katılımını artırmayı hedefleyen bir kampanya başlattı.
Almanca konuşulan İsviçre’de yabancıların oy kullanma hakkı oldukça sınırlıyken, Batı İsviçre’de birçok kanton, belli bir ikamet süresini dolduran yabancılara belediye düzeyinde seçme hakkı tanıyor. Ancak bu hak, katılım oranlarına yansımıyor.
Plakatlar, videolar ve deneyim paylaşımları
Fribourg’un entegrasyon delegesi Guiseppina Greco, yabancılar arasındaki düşük katılımın sadece göçmenleri değil, genel olarak toplumun siyasi katılımındaki düşüşün bir parçası olduğunu vurguladı. Hazırlanan plakat kampanyaları, açıklayıcı videolar ve kişisel deneyimlerin paylaşılmasıyla C oturum iznine sahip yabancıların seçimlere ilgisinin artırılması amaçlanıyor.
Kantonun Göçmenler Entegrasyon Komisyonu Başkanı Patrice Borcard, “Bu olanak daha görünür hale getirilmeli. Sosyal uyumumuz açısından büyük önem taşıyor” dedi.
Batı İsviçre’de katılım çok düşük
Yabancılara tanınan haklara rağmen katılım oranı, İsviçre vatandaşlarının gerisinde kalıyor. Neuchâtel’de sadece %18, Cenevre’de ise %23 oranında yabancılar siyasi sürece dahil oluyor. Özellikle İspanyol (%17) ve Portekizli (%13) toplulukların ilgisinin düşük olduğu, bu grupların kendi ülkelerindeki gelişmelere daha fazla odaklandığı belirtiliyor.
Graubünden’de ise yabancıların katılımı yok denecek kadar az. La Punt Chamues-ch belediye sekreteri Urs Niederegger, yaklaşık 40 yabancı seçmenden yalnızca 4 ila 6’sının toplantılara katıldığını açıkladı.
Uzun vadeli bir toplumsal süreç
Zürih Üniversitesi’nden siyaset bilimci Daniel Kübler, bu durumun siyasi hakların genişletilmesinde görülen tipik bir süreç olduğunu belirtiyor: “Geçmişte bu haklardan mahrum bırakılan gruplar, bunları içselleştirmek için zamana ihtiyaç duyar. Bu, uzun vadeli bir toplumsal öğrenme sürecidir.” Kübler, kadınların 1971’de oy hakkı elde etmesinden sonra da benzer bir eğilimin yaşandığını hatırlatarak sürecin göçmenler için de uzun vadeli olacağını vurguladı.
Bu haber toplam 1132 defa okunmuştur





Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.