Credit Suisse’in kâbus yılı yeni başladı

Credit Suisse’in kâbus yılı yeni başladı

Kendinden sürekli skandallarla söz ettiren İsviçre bankası Greensill ve Archegos skandallarının ardından riskli SPAC yatırımları sebebiyle ve düzenleyici kurumlardan alacağı cezalarla sarsılmaya devam edebilir.

İsviçre bankası Credit Suisse Kovid krizinden sağlam çıkmasına rağmen Greensill ve Archegos skandallarıyla ardı ardına sarsıldı. Bloomberg yazarı Elisa Martinuzzi’ye göre ise sorunların kaynağında bankanın kötü yönetimi ve şuursuz risk alması yatıyor. İşte Martinuzzi’nin o yazısı:

Credit Suisse Group AG'nin yakın tarihine casusluk skandalı, yöneticiler arasındaki kavgalar ve büyük para cezaları damgasını vurdu. Ancak bu düşük standartlara göre bile, 2021 korkunç bir yıl olacak biçimde şekilleniyor. Birkaç hafta içinde İsviçre bankası iki muazzam finansal piyasa krizinin yanlış tarafında yakalandı. Bu talihsiz bir tesadüf mü? Pek olası gözükmüyor. Firmanın iş ahlakı ve işletme modeli talihsizliklerin merkezinde yer alıyor.

Credit Suisse, risk konusundaki kaprisli iştahı ile bilinen finansal sistem açısından önemli bir kredi sağlayıcısıdır. Dolayısıyla İsviçre bankası Lex Greensill'in karmaşık fatura finansmanı işiyle derin bağlar kurmaya çalıştı ve Greensill Capital'in bu ay krize girmesinin ardından banka yatırımcılara 10 milyar dolarlık tedarik zinciri fonunu iade etmek için mücadele ediyor.

Ardından geçen hafta Credit Suisse'in, şimdiye kadarki en büyük marj çağrılarından birinin merkezinde yer alan Archegos Capital Management'ın gizli, balina benzeri bahislerini destekleyen yarım düzine menkul kıymet firması arasında olduğu ortaya çıktı.

Banka, bazı analist tahminlerine göre, sadece Archegos skandalında 3,5 milyar dolar kadar maddi zarara uğrayabilir. Bu zarar bankanın sermayesini aşındıracak ve hisse geri alım planlarını çöpe atmaya zorlayacaktır. Pazartesi günü bankanın hisseleri 2008 mali krizinden bu yana en büyük gün içi düşüşünü kaydetti.

Bununla birlikte, ani finansal darbelerle başa çıkmak daha kolay bir iş olabilir. İşletmeyi yeniden şekillendirmekse daha zor bir olasılık.

Kaynaklarını giderek daha fazla birikimlerini emanet eden zengin müşterilere dayandıran Credit Suisse, organizasyonun en tepesinden yayılan şuursuz risk alma kültürü nedeniyle göze çarpan bir zayıflıkla mücadele etmelidir. Bankanın ağır kayıpları engelleyen ve daha az endişe yaratan işlere yeniden odaklandığı için yetenekli personelini kaybetmesi büyük bir olasılıktır. Bununla birlikte İsviçre bankası yatırım bankacılığı birimini kaybetmeden sorunlarını çözmesi gerekecektir. Dizginleri eline almasının bir yıl sonrasında Credit Suisse CEO’su Thomas Gottstein bunun imkansız bir görev olup olmadığını merak ediyor olmalı.

Credit Suisse, pek çok emsalinin aksine, mali krizden büyük ölçüde yara almadan kurtuldu. Ve yine de İsviçreli kredi verenin girişimcilik macerası ruhu, onu uzun zamandır daha büyük yerli rakibi UBS Group AG'den farklılaştırmıştır. Credit Suisse, 1990'larda ve 2000'lerde cesurca ABD menkul kıymetler işletmesine girişti ve şirket içinde yönetimin kontrol edemediği bir dizi güç kaynağı yarattı.

Gottstein'ın selefi Tidjane Thiam'ın bankanın risklerini azaltma görevi bulunuyordu. Thiam bu konuda çok sınırlı bir başarı kaydedebildi. Credit Suisse menkul kıymet işletmesini geri alırken ve zenginler için para yönetiminin istikrarlı faaliyetine vurgu yapıyordu. Yakın tarihlerde yaşananlarsa bankadaki yönetişimin olması gerekenden çok uzak bir yerde olduğunu gösteriyor.

Thiam'ın yerine bankanın emektarı ismi Gottstein'a CEO’luk yolunu açan şirket içi casusluk skandalını ele alalım. Yönetim kurulunun casusluk skandalı sırasında, operasyon şefinin neyin peşinde olduğundan tamamen habersiz olduğunu iddia etmesi derin bir başarısızlık göstergesiydi. (Finansgundem.com’un derlediği bilgilere göre söz konusu operasyon şefi, Credit Suisse Eski Servet Yönetimi Başkanı Ikbal Khan'ı gözetlediğinin ortaya çıkmasının ardından görevden alınmıştı.) İsviçreli piyasa düzenleyicisi kurum tarafından bankanın yönetimi ve kontrol mekanizmaları hakkındaki soruşturma devam ediyor.

Credit Suisse skandalları arasında, servet yönetimi biriminde pervasızca kredi verilmesinden, riskli fonlara hizmet eden işletmeler olan öncelikli komisyonculuk şirketlerine yönelik büyük ve şüpheli bahislere kadar birçok başka örnek bulunuyor. Gottstein 2020'de görevi devraldıktan kısa bir süre sonra, banka, bir zamanlar Thiam tarafından "rüya müşteri" olarak tanımlanan Luckyn Coffee ve kurucusuna ait kredileri temerrüde düştü. Bu fon nedeniyle verilen kayıp, bankanın 2020 yılındaki varlık yönetimi kârını sildi ve şimdi banka kendini Greensill'in ve Archegos'un krizlerinin merkezinde buluyor. Maliyete ek olarak, her iki kriz de düzenleyici kurumlar tarafından ciddi bir piyasa incelemesine tabi olacaktır.

Credit Suisse'in en büyük hissedarlarından Harris Associates'in, görevini bırakmaya hazırlanan Başkanı Urs Rohner'in hala bankadayken maaşının geri kalanından vazgeçmesi gerektiğini söylemesine şaşmamalı.

Adil olmak gerekirse Gottstein, kontrolleri ve uyumluluğu sıkılaştırmak, birimleri birleştirmek ve risk gözetimini yoğunlaştırmak için bazı belirsiz adımlar atmıştır. Asıl soru, Credit Suisse'in rekabet yeteneğini azaltmadan daha ne kadar ilerleyebileceğidir?

Şaşırtıcı olmayan bir şekilde, firma, şu anda ABD piyasa düzenleyicilerinin radarında olan özel amaçlı satın alma şirketleri (SPAC) için bu yılki çılgınlığın en büyük yüklenicilerinden birisi konumundadır. Analistler, SPAC’lerin Credit Suisse kârının %10'unu sağlayabileceğini söylüyorlar. Parasal gevşemenin oluşturduğu gelgit sonunda geri çekildiğinde, Credit Suisse ne kadar risk altında kalacak?

Gottstein'ın yakında memnun etmesi gereken yeni bir patronu olacak. Lloyds Banking Group eski CEO'su Antonio Horta-Osorio önümüzdeki ay başkanlık görevine başlıyor. Yeni bir yönetim ekibi, Credit Suisse'in sonunda reset düğmesine basması ve bankanın kaderini kontrol altında tutabilmesi için en iyi şans olabilir. Ancak bu da kesin bir şey değil.

FINANSGUNDEM.COM 

Bu haber toplam 8409 defa okunmuştur

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.