Şerif'in YILDIZ'ı parlıyor

Şerif'in YILDIZ'ı parlıyor

Pek çok şehirde milyonlarca franklık yatırımları bulunan Şerif Yıldız, iş hayatındaki istikrarlı yükselişini önemli otel projeleriyle sürdürmeyi hedefliyor.

Cemil Baysal
ST.GALLEN- İsviçre'deki başarılı Türk işadamlarımızdan Şerif Yıldız, henüz daha 45 yaşında olmasına rağmen geride istikrarlı yükselişiyle çok önemli işlere imza attı. Pek çok şehirde milyonlarca franklık yatırımları bulunan Şerif Yıldız, iş hayatındaki istikrarlı yükselişini önemli otel projeleriyle sürdürmeyi hedefliyor. 13 yaşlarında babasından edindiği tecrübelerini iş hayatında rerhber olarak yanında taşıyan Şerif Yıldız'ın en önemli hobileri dağ sporları, kayak ve Golf. En büyük hayali dağlara tırmanmak. Sivil Toplum Kuruluşlarında da aktif olan başarılı işadamı, iş hayatındaki yükselişini ve edindiği birikim ve tecrübelerini sıralayarak gelecek nesildeki işadamlarına önemli tavsiye ve uyarılarda bulundu...1-123.jpg

İSTİKRARLI YÜKSELİŞ ŞART
Ticarete gençlik yıllarımda ilgi duymaya başladım. Girişimlerde bulunmak, ticari faaliyetler içinde kendimi geliştirmek en büyük arzumdu. Kısacası, başarılı bir iş adamı olmak hep hayalimde vardı.
Bir işletme nasıl oluşturulur? Sorusunu kendime sormaya başladım. Başarılarını katlayarak büyüyen şirketleri araştırdım. Başarısız olan şirketlerin neden başarısız oldukları üzerinde durdum. Bazı nahoş hadiseleri yasamamak için nelere dikkat edilmesi gerektiğini hep aklımda tuttum. Tüm bu bilgiler bana yön verdi ve kendimi bu bilgiler ışığında formatladım. Bir gemi, varacağı limana ulaşmak için önce bir yelkene ve o yelkene de bir rüzgar gerekli olduğu gerçeğiyle yola koyuldum. Bir işadamı ilk olarak hedefini belirlemeli. İşadamının gemisi birikim ve tecrübesidir. Yelkeni ve o yelkeni yönlendirecek rüzgârı ise sermayesidir.
Ben bu örneklemelerin izini sürerek yol aldım.

33 yıl kadar önce babam küçük bir işletmeyle ticarete başlamıştı. Tecrübemi ben o küçük işletmede işe başlayarak edinmeye başladım.  Ticaret kültürünü de babamdan öğrendim.

O işletmeyi birlikte büyüttük ama ben mevcutlarla yetinmedim. Daha fazla büyümeyi hedefledim. Daha çok kazanmak ve yeni istihdam alanları açmayı hedefliyordum. Tecrübemi arttırmak için farklı alanlardaki işadamlarıyla ilişkiler kurdum. Yeni ufuklara yelken açmak için harekete geçmenin vaktinin geldiğine inanmaya başladım ve sürekli bir arayış içindeydim. Araştırmalarım beni emlak sektörüne sürükledi ve 2002 yılında Basel-Land'in Laufen kasabasında Yildiz immobilien & Diensleistungen ldt şirketini kurarak işe başladım. Önce eski binaları satın alıp tadilattan geçirdikten sonra kiraya vererek veya satarak sermaye büyütmeye gittim. Yaptığımız işlerin düzgün ve kaliteli olduğunu gören bankalar ellerindeki sorunlu müşterileri bize yönlendirmeye başladılar. Bankalar batık kredilerini kurtarmak için müşterilerini bizimle ortaklığa teşvik etmeye başladı. Bu girişimler bize güç verdi ve ticaret alanımızın genişlemesini sağladı. 2007 yılında daha tecrübeli ve her gecen gün sermayesi büyüyen şirket haline geldik. Aynı sektörde ki bazı büyük İsviçreli firmalar ile ortak projelere girdik. Çok şükür projeleri başarıyla tamamlamak nasip oldu ve gücümüz ile itibarımız İsviçre'de konuşulmaya başlandı. 2008 yılında Basel ve Çevresinde emlak piyasasında ciddi bir ismimiz oldu. 2009 yılında da büyümeyi sürdürmek Için Glarus/Braunwald'daki kayak merkezinin en güzel konaklama merkezlerinden biri olan bir Hoteli satın aldık ve böylece turizm alanına girmiş olduk. Hotel eski ama büyüklüğü ile tam bizim konseptimize uyuyordu. Maalesef ki, tadilat sırasında hotel de yangın çıktı ve Hotel tamamen yandı. Ticaret hayatımda ilk kez çok ciddi sıkıntılar geçirdim. Önce yaktınız dediler sonra kaza oldu ama kusurlusunuz dediler. Biz bu uydurma suçlamaları sürekli reddederek hiç bir kusurumuzun olmadığı gerçeğini dile getirdik. Mahkeme devam ederken biz sadece yangının enkazını kaldırmak için 1 milyon İsviçre Frank'ı para harcadık ve Yatırımlarımıza devam ettik. Sigorta Şirketi her türlü ödemeyi red ettiği için masraflari kendimiz karşıladık, eğer tasarruflarımız ve güçlü finansal yapımız olmasaydı bitmiştik.
 
3-094.jpg 
HAKLILIĞIMIZ TESCİLLENDİ
Yangından 5 sene sonra yani 2014 yılında Kanton Glarus Mahkemesinde görülen davamız tüm delilleriyle bilirkişi heyetine inceleterek hazırlanan raporu esas kabul ederek haklılığımızı kabul etti.
Savcı itirazlarına devam etti ve davayı bir üst mahkemeye taşıdı. 2016 yilinda üst mahkeme bizi suçsuz bulan mahkemenin kararını onayladı ve çok şükür suçsuzluğumuz tescillenmiş oldu.
2016 yilinda Sigorta Şirketinden zararımızın büyük kısmını talep etmedik ve çok cüzi bir rakamla anlaştık. Bu yerli partnerlerimizi şoke etti, onlar bize "haklı olduğunuz halde ve bunca hukuk mücadelesi sonrasında  neden uzlaşma ve anlaşma yoluna gittiniz" dediler. Çünkü haklı olduğumuzu onlarda biliyordu. Ben onlara  "Bu şirket bundan sonrada büyümeye devam edecek. Çocuklarıma lekesiz bir isim bırakacağım ve bu isim onlar için en büyük sermaye olacak. YILDIZLAR yangından karlı çıktı, veya  onlar bu fırsattan yararlanarak varlık sahibi oldular söyletmemek için haklı olduğum halde hakkimizdan vazgectim.

ÖNYARGILARI YOK ETTİK
Bu zor ve stres dolu dönemi atlattıktan sonra yeni hedeflere yöneldik. Bu esnada Kanton Glarus'un önde gelen işadamlarıyla stratejik ortaklıklara girdik bizim ile ilgili bütün önyargıları yok ettik.
"Ticaret de bugün önümüze çıkan sorunların bize kazandırdığı deneyim ve tecrübeler, yarınlarda çıkabilecek tüm sorunların aşılmasında bir anahtar vazifesi görecektir". Sözü Şeref Yıldız olarak bana aittir.
Biz kollarımızı sıvadık ve Hotelimizi yerinde ve aslına uygun olacak şekilde yeniden inşasına başladık. Hotel projemiz, muhteşem manzaralı direkt kayak pistlerine paralel şekilde 3 Katlı, 36 odalı ve 100 yatak kapasitesinde olacaktır. Restoranda aynı anda 250 kişiye hizmet sunulacak, Hotelin çatısında havuz ve sauna bölümleri olacak şekilde tasarlanmış. Allah'ın izniyle temel atmayı mayıs veya haziran 2018'de atmayı planlıyoruz. 2020 de ise İsviçre'nin kuruluş günü olan 1 Ağustos da açılışı yapmayı hedefliyoruz. Mimarımız Thomas Aschmann Hotel projelerinde oldukça iddialı biri. İkinci bir Hoteli ise Basel'de inşa etmeyi planlıyoruz. Arsamız hazır ve mevcut kiracılarımızın kontratlarının bitmesini bekliyoruz. Nihai hedefimiz İsviçre'nin en önemli merkezlerinde beş Hotel sahibi olmaktır. Biz azimle hedefimize koşacağız takdir ise Allah'ındır. Yildiz Immobilien Holding AG bünyemizde ayrıca Conrad Krüsi Generalunternehmung AG, Solnitor Immobilien AG, Didolphin GmbH vs Hotel Alpenblick Braunwald adlı şirketlerimiz faaliyet gösteriyor. İsviçre'de Kanton Basel-Stadt, Basel-Land, Solothurn ve Glarus şehirlerinde toplamda 35 milyon franklık yatırımlarımız bulunuyor.2-126.jpg
Glarus Braunwald'daki Hotelin inşaat maliyeti 7 milyon frank tutuyor.

AİLE ŞİRKETİMİZDE GÖREV DAĞILIMI YAPTIK
Artık şirketlerdeki sorumluluklarımı kısmen oğlum 24 yaşındaki Yusuf Cihat ve 21 yaşındaki Yavuz Selim'e devrettim. Sadece yön  ve yatırım konularındaki kararlar da devreye giriyorum.  gündelik işleri çocuklarım  takip ediyor. İnşaat işlerini de üçüncü firmalardan hizmet alarak sürdürmekteyiz.  Daha pahalıya mal oluyor ancak sorumlulukları üstümüzden atmış oluyoruz. Aracı olarak bir iş yapmayı sevmiyorum. Klasik emlakçılık işine hiç girmedik ve girmeyin diye de çocuklarımı uyarıyorum. İsviçre'nin Braunwald bölgesi bana göre aileler icin en güzel kayak ve dağ sporları yapılabilecek yerdir. Aynı bölgeye Blick gazetesinin sahibi Ringier ailesi dünyaca meşhur mimar Peter Zumthor ile beraber 80 milyon frank değerinde Müzik hotel projesi var.  Braunwald İsviçre'nin ilk turizm merkezlerinden biridir. Braunwald köyüne araba yolu yoktur ulaşım 1907 yılında yapılan Finiküler ile gerçeklesmektedir. Ayrıca, 24 km kayak pistlerimiz mevcuttur. Şu an emlak piyasasında büyük  bir şişme var. Faizlerin düşük olması yatırımcıları Emlak'a yönlendirdi. Gelecek yıllarda Hoteller dışında bir yatırım düşünmüyorum. Hobilerim  dağ sporları, kayak, ve golf. Her dağcının hayalidir Mount Everest'e tırmanmak. Benim de gelecek yıllarda hedefim dağ sporlarına ağırlık vermek olacak.  Dağlarda yürümeyi ve tırmanmayı çok seviyorum. 45 yaşındayım ve 50 yaşıma kadar dünyada 7 kıtanın en yüksek dağlarını tamamlamak istiyorum.

2018 yılı için programım:
Elbrus / Rusya 4741 metre,
Mont Blanc / İsviçre 4810 metre,
Matterhorn / İsviçre 4478 metre
Ekim de Güney Amerika'nın en yüksek dağı olan 6962 metrelik Aconcagua'ya tırmanacağım.
Bu sene malumunuz Afrika kıtasının en yükseği olan 5895 metrelik Kilimangaro'ya tırmandım.
En zorlusu ise bildiğimiz Himalaya'nin 8848 metrelik Everest dağı, onu 2020 yılının mart ayında tırmanmak istiyorum. Allah izin verirse bunu başaracağım.
Dağdan dağa çok fark var, teknik olarak Matterhorn zorlu bir tırmanış sürekli ölümle burun burunasınız. 6000 metre den sonra oksijen sorunları başlıyor, her dağın kendine göre çekiciliği ve zorluğu var. Mount Everest'e çıkana kadar devam edeceğim. Bunun yanında uzun mesafe yürüyüşleri yapıyorum. Rekorum şu ana kadar 30 saat hiç uyumadan 125 km inişli çıkışlı dağlarda yürüyüş.

STK'LAR ÇOK ÖNEMLİ 4-054.jpg
Son yılardan iş dünyasında güçlenen MÜSİAD ile temasım oldu ve ben de bir MÜSİAD üyesiyim.
MÜSİAD yönetimindeki arkadaşlar güzel çalışıyor. Ayrıca hariciyecilerimizin teşvik edici çalışmalarını takdir ediyorum.
Büyükelçimiz, Başkonsolosluğumuz sahadalar ve vatandaşlarımız ile çok yakın temasları var.
Eldeki imkanlar kısıtlı, mesela eğitimli ve kültür seviyesi yüksek olan kesim Türk diasporasından'dan uzak duruyor.
Kimseyi suçlamak istemiyorum çünkü bende onlardan biriyim.
Zaman zaman kendimi de sorguluyorum. Köşemize çekilmek doğru değil. Daha aktif olarak tecrübe ve deneyimlerimizi gelecek nesillerin istifadesine sunmalıyız.
Ben İsviçre de yaşamaktan çok mutluyum ve bunu büyük bir şans sayıyorum.
Bize güzel imkanlar sunan İsviçre'ye karşı da sorumluluklarımız vardır.
Evet vergimizi seve seve veriyoruz. Çünkü kazanıyoruz ki vergi veriyoruz. Bunun yanında topluma değer katmak bizim de görevlerimiz olduğunu düşünüyorum.
Mesela toplumsal barış adına karşılıklı güveni artırmaya katkı sağlamalıyız ve de bir arada huzur içinde olmak için karşılıklı kültürel değerlere saygılı olmak zorundayız.
Korkuları ve güvensizliği, davranışlarımız ve görgü kurallarımız içinde güven veren diyaloglarla yenebiliriz.
Kabul edemeyeceğimiz bazı nahoş olaylar olsa da bunları agresif tavırlarla değil, saygı ve hoşgörü içinde kendi haklılığımızı anlatarak ve savunarak yanı ikna edecek şekilde takdim ederek yenmeliyiz.
Ben İsviçre'deki Türk Toplumu ile yerli İsviçre halkının bir arada huzur ve barış içinde yaşayabilecek ortak değerlerin var olduğuna inanıyorum.
O değerlerin ve birlikte yaşama kültürünün yaşatılması için her iki tarafın daha fazla katkı sağlaması gerektiğine inanıyorum.

Bu haber toplam 10207 defa okunmuştur

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
5 Yorum