Şeker değil, Ramazan Bayramı

Bayram günleri sevinmek, neşelenmek demektir. Bir ay boyunca oruç tutanın, ay sonunda ecrini alacağı günlere bayram günleri denir. Dinimizin çok değer verdiği geceler ve isimler maalesef son bir kaç asırdır kötüleniyor ve hakaret görüyor. 

2000 yılında aramızdan ayrılan ünlü sinema sanatçısı Kemal Sunal’ın oynadığı "İnek Şaban" filminden sonra insanlar yeni doğan çocuklarına "Şaban" ismini vermemeye başladı. Şaban ismi söylendiğinde hemen akla "İnek Şaban" ismi geliyor. Dolayısıyla İslam'ın üç mübarek ayından ikincisi olan Şaban-ı şerif ayı isim olarak kullanılmamaya başlandı.

Dana sonra yine sinema kanalıyla İslam'ın mübarek kabul ettiği aylardan Recep-i şerif ayı Şahan Gökbakar'ın oynadığı "Recep İvedik" filminden sonra da Recep ismi akla geldiği zaman  "Recep İvedik" filmindeki yontulmamış kapa tipleme akla geliyor. Bu isimden Müslüman evlatlarının uzaklaştırılmasına neden oldular.  Ve yine uzun yıllardır her platformda seslendirilen "Şeker Bayramı" ismi ise Ramazan Bayramı'nın önüne geçerek  gerçek olan Ramazan ismi de bu şekilde unutturulmaya çalışılıyor. Hatta kelli felli firmalar bayram münasebetiyle verdikleri ilanlarda "şeker bayramınızı kutlarız" dedirttirerek bu söylemi yerleştirmeye alet oluyorlar.

Evet, biz, bayramları, özel günler olduğu için şanına layık ağırlayabilmek için önce ruh ve sonra beden ve sonra da mekan temizliği yaparak karşılarız. Her zaman yapmadığımız yemeklerimizi bayrama saklarız. Her zaman giymediğimiz giysilerimizi bayram günü giyeriz ve onlara "bayramlık"  deriz.  Tatlıların en kallavisini bayram için açarız ve ikram ederiz. Gelenlere şeker ve çikolata ve tatlı ikram ederiz. Lakin bu demek değildir ki idrak ettiğimiz bayram şeker bayramı olsun.  Ramazanın sonunda Ramazan Bayramını, Kurban'da da Kurban Bayramını idrak eder yaşar ve yaşatmaya çalışırız.  Böyle giderse de Kurban Bayramına "Et Bayramı" der bunlar! Zaten hayvan haklarını savunanlar, Kurban Bayramı'nın kutlanmaması için ellerinden gelini yapmaya başladılar.

Bayramlar manevi gün ve gecelerdir.  Batı'da olduğu gibi alışverişin canlandırılması için kullanılabilecek, fırsata dönüştürülecek gün ve geceler değildir. Bayramlar bereketleriyle gelir. Her ev, her dükkan bu bereketten nasibini almaktadır. Fakat bayramı fırsat bilerek bunu ticari bir kampanyaya çevirmek, bayramın manevi havasını unutturup tamamen materyalist bir hal almasına engel olmak lazımdır.

Tam 14 asırdır hiç bozulmadan bize kadar ulaşan bu dini ve kültürel geleneklerimizi, tüm doğru yönleriyle gelecek nesillere aktarmak bizim vazifemizdir.  Bu vesileyle Ramazan-ı şerif  Bayramınızı tebrik eder, bu müstesna günlerin tüm insanlığa hayırlar getirmesini niyaz ederiz.

Bu yazı toplam 3104 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ömür Çelik Arşivi