ÖZ ELEŞTİRİ OLMAZSA OLMAZ

Öz eleştiri, en temel düzeyde “Ben zamanında şurada şu hatayı yaptım, şu yanlış kararı aldım” diyebilmek ve bizlere acı verecek olan bazı gerçekleri kabul etmektir.
Öz eleştiri (kendini eleştirmek), birçok insanın hayat içerisinde yapmadığı, yapmak istemediği bir davranıştır. Toplumumuz içerisinde çok az kişi öz eleştiri yapabilir. Yani gerçekleştirmiş olduğu eylemlerde yaptığı hataları veya almış olduğu yanlış kararları kendisine dile getirebilir.
Kesinlikle özeleştiri yapmak bizlere acı verir ve bizler daima acıdan kaçarız. Bu bizim doğamızda var olan bir durumdur.
Mesela saglık durumu iyi olmayan bir dişimiz vardır, o dişimiz sürekli olaraktan ağrır, oradaki dişi çektirsek bir daha diş ağrısı yaşamayacağımızı biliriz, ancak bir türlü diş doktoruna gidip de dişimizi çektiremeyiz çünkü dişimiz çekilirken yaşayacağımız acının yaşadığımız diş ağrısından daha büyük olacağını düşünürüz ve neticesinde sürekli bir şekilde diş ağrısı çekmeye razı oluruz.
Evet, aynı diş örneğinde olduğu gibi öz eleştiri yapmak da bizlere ruhen bir acı verir ve bizlerde bu acıyı yaşamamak için öz eleştiri yapmaktan sürekli olarak kaçarız.
Peki özeleştiri yapmayaraktan neyi kaybederiz?
İlk olaraktan şunu söyleyeyim ki hayatımız içerisindeki karşılaştığımız sonuçların neticesinde özeleştiri yapmamanın tam tersi, yani zıt durumu hayatı şikayet etmektir.
Yani kendimizde hiçbir kusur bulmamak, hata aramamak veya nerede yanlış adım attığımızı sorgulamamaktır.
Bir insan aslında hayatı şikayet etmeyi tercih ederekden kendi omuzlarındaki yükü çok kolay bir şekilde atmayı tercih etmektedir.
Mesela 40 yaşına gelmiş ancak hiçbir başarı elde edememiş bir insanın “bana ailem hiçbir zaman destek vermedi, bana şu destek vermedi, bu destek vermedi, insanlar hep benim zamanımı çaldı” gibi şeyler demesi kendi başarısızlığını diğer insanların veya diğer faktörlerin üzerine yıkıp tamamen kendini rahatlatmaya çalışması buna en güzel bir örnektir.
Nitekim bir kişiye gerçek anlamda ailesi destek vermemiş olabilir, bazı insanlar onun zamanını çalmış olabilir ancak ve ancak bu gibi etkenler kişinin başarısız olmasındaki asıl nedenler değildir. Kişinin başarısız olmasındaki asıl nedenler mesela disiplin eksiliğidir, erteleme veya gecikme hastalığına sahip olmasıdır, veya anı yaşama gibi saçmalığa kapılmasıdır.
İşte kişi, özeleştiri yapmayaraktan kendi başarısızlığını hayatın ve diğer insanların üzerine yıkaraktan aslında kendi başarısının, gelişiminin önünde duran asıl gerçekleri görememektedir. Göremediği için de hiçbir konuda gelişim gösterememektedir.

Dostlar, öz eleştiri yaparken birinci önceliğimiz daha yapıcı kararlar alıp gelişimimizi sağlamaktır. Öz eleştiri yaparken ki amacımız geçmişte yapmış olduğumuz hatalara karşı ahlanıp vahlanıp, kendimize sitem etmek değildir! Geçmişten ders çıkarmaktır.

Sain Exupery nin dediği gibi; “ Kendini yargılamak başkalarını yatgılamaktan daha zordur”

Zor olanı başarmak dileği ile alasmaladık.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İbrahim Taş Arşivi