İsviçre'den gelen çığlık: Adnan Oktar'dan kaçan çocuk anlattı

İsviçre'den gelen çığlık: Adnan Oktar'dan kaçan çocuk anlattı

Adnan Hoca grubuna yapılan operasyonu duyunca İsviçre’den uçağa atlayıp İstanbul’a gelen kız çocuğu, annesinin tezgahıyla düştüğü tuzağı ve ‘kedicik’ olmaktan nasıl kurtulduğunu Çocuk Şube’de anlattı

BANA GÖZDEM DİYORDU’

S.’nin annesi ile babası o 2 yaşındayken boşanmış. Annesi D., 9 yaşındayken kızı adına Facebook’ta hesap açmış ve Adnan Oktar’ın müritlerini arkadaş olarak eklemiş. Kızının dekolte giysili, bikinili fotoğraflarını paylaşmış. S., 10 yaşındayken Adnan Oktar aileyi İstanbul’a davet etmiş, “Gözdem” dediği S.’yi defalarca taciz etmiş.

ANNESİNDEN DAYAK YEMİŞ

Anne, Adnan Oktar ile görüşmek istemeyen kızını pek çok kez dövmüş. Oktar da İsviçre’ye dönen S.’nin peşine müritlerini göndermiş. S., İsviçre’de devlet korumasına alınınca kurtulmuş. Adnan Oktar’a yapılan operasyonu duyunca İstanbul’a gelip şikayetçi olan küçük kız, ifadesinde annesi için şöyle dedi: “Ondan şikayetçi değilim. Çünkü ne de olsa annem.”

Nedim Şener'in bugünkü yazısı şöyle:

ADNAN OKTAR'IN GÖZDESİ!!!

Etrafında birbirinin kopyası kadınların bulunduğu ve yönettiği suç örgütü bir operasyonla çökertilen Adnan Oktar’ın gözdesi kimdir? “Kediciklerden” hangisidir? Birçok tahmininiz olabilir, ama hiçbiri değil. Çünkü onun “gözdesi” operasyondan birkaç gün sonra bir Avrupa ülkesinden gelip İstanbul Emniyet Müdürlüğü Çocuk Şube’de müşteki olarak ifadesini veren birisi. “Çocuk şube mi?” dediğinizi duyar gibi oluyorum? Evet Çocuk Şube.

Çünkü Adnan Oktar’ın herkesten uzak tutuğu, kamuoyunun hiç bilmediği “gözdesi” 2003 yılı Şubat doğumlu bir kız çocuğu. Şu anda 15 yaşında, geldiği Avrupa ülkesinde üst lise öğrencisi. Adnan Oktar grubuyla ilk teması, daha önce bu örgütle ilişkisi olan annesi D. yüzünden olmuş.

Erkekliğinizden utanırsınız

 
 
 
Ses Kapa
/
Yüklendi: 0%
 
Yükleniyor: 0%

Adnan Oktar’ı ve grubu tanıyan anne D., kızı S. adına 8-9 yaşında iken Facebook hesabı açmış. Anne D., hesaba Adnan Oktar grubundan isimleri eklemiş, küçük kızının makyajlı, spor yaparken, dekolteli, bikinili fotoğraflarını koymuş. Grubu tanıdığı için beklediği davet 2013 yılında, yani S. henüz 10 yaşındayken gelmiş. Adnan Oktar’ın davetiyle Türkiye’ye gelmişler.

Sabaha karşı 03.00’te gelen telefonla anne D., 10 yaşındaki kızını yataktan kaldırıp, dekolte elbise giydirip, ağır bir makyajla Adnan Oktar’ın bulunduğu A9 televizyonu stüdyosuna götürmüş. Gitmeden önce de, “Adnan Oktar ne istiyorsa yapacaksın, dik oturacaksın, bacak bacak üstüne atacaksın, dudaklarını birleştirerek konuşacaksın” gibi talimatlar vermiş.

Adnan Oktar karşısında henüz ergen bile olmamış 10 yaşındaki kız çocuğunu sözle ve eliyle taciz ederken annesi olacak kişi de tüm bunlara şahitlik ediyormuş. Bugün 15 yaşında olan kız çocuğu S.’nin 10 yaşında iken yaşadıklarını anlattığı satırları okurken, erkekliğinizden utanıyorsunuz. Mideniz bulanıyor.

Pazarlayan annem…

Adnan Oktar, bir süre sonra annesi D. ile yaşadıkları Avrupa ülkesine dönen S.’nin peşini bırakmaz. Adamlarını yaşadığı yere kadar gönderir. Ona “gözdesi” olduğunu söyler. Adnan Oktar 13.5 yaşına geldiğinde S.’nin artık Türkiye’de evinde kalmasını ister.

Utanmaz annesi de kabul eder. Böylece kendisi de o evde kalabilecektir. Küçük kız çocuğu S., Adnan Oktar’ın evinde kalmak istemediğini söylediğinde annesi D. tarafından dövülür. S. tekrar Adnan Oktar’ın karşısına oturtulur, burada yazamayacağım şekilde sözle ve elle taciz edilir. S., 13 Temmuz 2018 günü İstanbul Emniyeti’nde verdiği ifadesine, kendisine Adnan Oktar’ın giydirdiği elbiseyle çekilmiş fotoğrafları da eklemiş.

Şimdi, bu Adnan Oktar, casus mudur, suç örgütü müdür buna yargı karar verecek ama daha 10 yaşındayken taciz ettiği S.’ye yaptıklarını okuyunca bu sapık herife “ALLAH BELANI VERSİN ALÇAK” demekten başka elden ne gelir. 15 yaşındaki S. ifadesini şöyle bitirmiş; “Adnan Oktar isimli şahıstan bana cinsel tacizde bulunduğu, beni zorla yanına getirttiği için davacı ve şikayetçiyim. Beni Adnan Oktar’a pazarlayan öz annem D.’den davacı ve şikayetçi değilim çünkü ne de olsa o annem benim…”

O cümle, o utanmaz anneye en büyük ceza değil mi ?

Kaynak: Nedim Şener / POSTA Gazetesi

Bu haber toplam 7554 defa okunmuştur

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.