Gribin belirtileri nelerdir? Grip nasıl geçer, gribe ne iyi gelir?

Gribin belirtileri nelerdir? Grip nasıl geçer, gribe ne iyi gelir?

Gribin belirtileri nelerdir? Grip nasıl geçer? Gribe ne iyi gelir? İşte griple ilgili tüm sorularınızın cevabı haberimizde.Gribe iyi gelen bitki çayları. Gribe iyi gelen çaylar. Gribe ne iyi gelir.

Soğumaya başlayan hava ile birlikte gribal enfeksiyonlarda yaşanan artışlarda uzmanlar, bağışıklık sistemini güçlendirmek için bazı besinlerin mutlaka tüketilmesi gerektiğini söylüyor.

 

Gribin belirtileri nelerdir?

Kişinin göz kapakları kaşınıyorsa,
Burun akıntısı, hapşurma, burun içinde kaşınma durumları oluyorsa,
Baş ağrısı, vücutta yüksek ateş gibi durum varsa,
Vücutta halsizlik, yemek yememe ve su içme gibi istekleri yoksa
Normal sıcak ortamlarda üşüme veya titreme gibi durumlar oluyorsa,

Grip tedavisi nasıl olur?

Onlara göre vücut hijyenik olmalı ve her zaman temiz olmalı. Bilhassa eller her zaman temiz olmalıdır. Doktorun vereceği ilaçları eksiksiz ve zamanında kullanılmalı. Bitkisel tedavi yöntemlerinde, Ihlamur çayı ve ada çayının bu hastalık üzerinde oldukça büyük etkisi gözükmektedir.

Bronşit, öksürük, yüksek ateş şikayetlerinin hafifletilmesinde, ağız ve boğaz iltihaplar nasıl giderilir?

Uzmanlara göre grip olunduğunda sıkça şikayet edilen bronşit, öksürük, yüksek ateş şikayetlerinin hafifletilmesinde, ağız ve boğaz iltihaplarından kurtulmanın yolu aşağıdaki yiyeceklerde.

“Yulaf: Vücut direncinizi kuvvetlendirebilmek için beta-glukan taşıyan yulaf ürünlerinin kullanılması bağışıklık sisteminin desteklenmesi açısından önemlidir.

Tarhana: Tarhana çorbası, kış aylarında sıkça görülen grip ve soğuk algınlığı gibi hastalık süreçlerinde en çok tüketilen çorbadır. Tarhananın faydaları arasında en önemlisi bağışıklık sistemini güçlendirmesidir. A, B grubu vitaminleri ile kalsiyum, demir ve çinko minerallerini içeren ve en lezzetli çorbalardan biri olan tarhana oldukça besleyici ve doyurucu bir besindir.

Kefir-Yoğurt Tüketin: Bağışıklık sisteminin güçlü olmasında bağırsaklar önemli bir rol oynar. Bağırsak florasını güçlendiren probiyotikler, her gün en az 1 kâse yoğurt veya 1 su bardağı kefir olarak günlük beslenmenizde mutlaka yerini almalıdır. Kefirin tadı başlangıçta güzel gelmese de meyve ile tüketerek daha sevilesi hale getirebilirsiniz.

Balık: Omega-3 yağlarından zengin yapısı, kaliteli proteinlere sahip oluşu, D vitamini, fosfor ve kalsiyum zenginliği ile bağışıklığınıza güç katmayı ihmal etmeyin." 

Gripten korunmak için 10 altın kural

“1- En etkili yol grip aşısı olmaktır. Özellikle yukarıda belirttiğimiz risk grubunda olan kişiler mutlaka aşılanmalıdır.

2- Aşı yapılması sadece gribe karşı koruma yapmayacak aynı zamanda grip sonrası gelişebilecek diğer hastalıkların ( Bronşit ve zatürre gibi ) gelişmesi de önlenmiş olacaktır.

3- En iyi ikinci koruma yöntemi sağlıklı beslenmektir. Sağlıklı beslenmek dediğimizde hemen aklımıza bol salata, meyve gibi yiyecekler gelebilir. Fakat özellikle kış aylarında bağışıklık sistemimizi güçlendirmek için hem bitkisel hem de hayvansal proteinlerden beslenmemiz gerekecektir.

4- Bağışıklık sistemimizi güçlendirmek için C vitamini ve özellikle çinko yönünden zengin gıdalar ile beslenmek gerekir. Limonlu ve zeytinyağlı salatalar ve özellikle taze portakal ve mandalina mükemmel bir C vitamini kaynağıdır. Çinko için ise Ispanak, kuzu ve sığır eti, badem, mantar, kabak çekirdeği, susam, fasulye, kuru fasulye, bezelye, kabak, hindi eti ve tavuk göğüs eti tüketebiliriz.

5- Grip en çok soluduğumuz havadan geçer. Bu nedenle havalandırması yetersiz ve çok kalabalık ortamlardan uzak durmamız bizi gribe karşı koruyacaktır.

6- Gribin bulaşmasının bir diğer yolu da ellerimizdir. Özellikle dışarıda dolaşırken veya bir mağazada, alışveriş merkezinde gezinirken, ellerimizle dokunabileceğimiz nesnelere ( asansör düğmesi, merdiven tutacakları, kapı kolları, yaslanılabilen duvar gibi yüzeyler, duraklarda bulunan direkler gibi ) dokunmamaya özen gösterelim veya dokunacaksak elimize bir peçete alarak onunla dokunmak ve sonrasında bu peçeteyi hemen çöpe atmak iyi olacaktır. Hastalığın en sık eller ile bulaştığını unutmayalım ve dışarıdayken ellerimizi asla ağız ve burun bölgesine götürmeyelim. Götüreceksek mutlaka temiz bir kağıt peçete kullanalım.

7- Başkalarının sağlığı için eğer hapşıracak veya sümküreceksek mutlaka temiz kağıt bir peçete kullanıp bunu da hemen çöpe atmamızda yarar vardır.

8- Yolda karşılaştığımız yakın tanıdığımız bile olsa arkadaşlarımızla asla öpüşmememiz gerekir. Çünkü e o bizim hasta olup olmadığımız ne de biz onun hasta olup olmadığını bilmiyoruz. Siz öpüşüp sarılmak için hamle yaparsanız, karşınızdaki kişi hasta bile olsa bazı durumlarda nezaketen kendini geri çekemeyebilir. Bu durumda hastalık kendiliğinden yayılmaya olanak bulur.

9- Ellerimizi sık sık yıkamaya çalışmalıyız ve çalıştığımız yerde kendimize özel bir bardağımız yoksa tek kullanımlık bardakları tercih etmemiz mikropların bulaşmasını engelleyecektir. Ayrıca çalıştığımız ortamda kullandığımız kalem gibi kırtasiye malzemelerine de itina ile yaklaşmalıyız. Mümkünse kendimize özel olanlarını sadece kendimiz kullanmaya gayet etmeliyiz.

10- Kış aylarında giyim tarzımız da vücut direncimizin düşmesine neden olabilir. Bu nedenle ne derece zor olsa bile kapalı ve sıcak bir ortama girdiğimizde üzerimizdeki fazla olan palto ceket gibi giysileri çıkararak dışarı çıkarken de bunları giyerek vücudumuzun lüzumsuz yere terlemesine veya soğuk ta kalmasına müsaade etmemeliyiz.” 

Kaynak:Haber Kaynağı

Bu haber toplam 7405 defa okunmuştur

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.